Friday, October 25, 2013

Bir Falcının Tiradı

Umutsuzca dilendiğiniz mutluluk arzusunu size satmak için geldim.

Aslına bakarsanız ben; insanların zayıf anlarından faydalanan, sahte umut ışığı yakıcı ve sahte mutlu edici biriyim.

Yavaşça kadının kulağına doğru eğilir ve kısık sesle:

Bir nevi uygun fiyatlara terapistlik yaparım.

Neden mi kısık sesle söyledim (?) Yüksek fiyatlı terapistler söylediğimi duyup beni infaz etmesinler diye. Onların yerini aldığımı sanmasınlar diye. En iyisi şöyle söyleyeyim; ben ucuza, geçici mutluluk sağlayıcı- terapistiyim.

Fiyat yüksek mi geldi? Halbuki kampanya fiyatımız. Üstelik kahve de bizden. İsterseniz size kredi kartıyla ödeme fırsatı bile sağlayabilirim.

Tamam, tamam. Sırf bu güzel gözler ve mahcup gülümsemeniz için bir güzellik daha yapacağım. Kampanya fiyatının da altında, kredi kartı seçenekli ödeme, bol köpüklü sade bir kahve ve sahte mutluluk vaatli...


İnanın bu sadece sizin için.

İnanmadınız değil mi?

Haklısınız.

Herkese aynı şeyleri söylerim. Ne de olsa ben; geçici mutluluk sağlayıcı- terapist, sahte mutluluk satıcı, aynı cümle- kurucu biriyim.

Mutlu günler. Sevgiyle kalın.
 

Thursday, October 24, 2013

üç nokta

Selim gibi yalnızlık ve kelimelerle başbaşasın. Ölümünü zamansız bir zamana denk getiren roman kahramanıyla aynı kaderi paylaşman ne kadar da tuhaf.

Bazı şeyleri konuşabiliyor olsaydın; kelimelere sığınmak yerine bir insana sığınırdın. "Benimle kal." - deseydin ya da "Arkadaşım gelene kadar seninle kalayım." " Ne yapacaksın, nerede bekleyeceksin?" yerine; "istersen sen de katıl dostalarımla öldüreceğim zamana..." -deseydi o da...
Söylenmemiş sözlerin ve atılmamış adımların ağırlığında ezilmeye devam etmeseydin sen de...